Genç işsizlik oranı %15,9 seviyesine ulaştı ve endişe yarattı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2025 yılının ikinci çeyreğinde işsizlik oranı %8,6’ya yükseldi. İşsiz sayısı 3 milyon 34 bine çıkarken, sanayi sektöründe yaşanan 156 bin kişilik istihdam kaybı dikkat çekti. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise %32’ye ulaştı ve son dönemlerin en yüksek seviyelerinden birine çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Hanehalkı İşgücü Araştırması verilerine göre, 2025 yılının ikinci çeyreğinde işsizlik oranı yeniden yükselişe geçti. Açıklanan verilere göre işsiz sayısı bir önceki çeyreğe kıyasla 106 bin kişi artarak 3 milyon 34 bin kişiye ulaştı. Bu artışla birlikte işsizlik oranı 0,3 puanlık yükselişle %8,6 seviyesinde gerçekleşti. Uzmanlar, işsizlikteki artışın özellikle sanayi ve tarım sektörlerinde yaşanan istihdam kayıplarından kaynaklandığını ifade ediyor. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı erkeklerde %7, kadınlarda ise %11,6 seviyesinde ölçüldü. Bu tablo, kadın istihdamının hâlâ düşük seviyelerde olduğunu ve işsizlik baskısının daha çok kadın çalışanların üzerinde yoğunlaştığını ortaya koyuyor.
İstihdamda Düşüş
İstihdam edilenlerin sayısı 2025 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre 41 bin kişi azalarak 32 milyon 435 bine geriledi. Böylece istihdam oranı 0,2 puanlık düşüşle %48,9’a indi. Erkeklerde istihdam oranı %66,1 olarak açıklanırken, kadınlarda bu oran %32,1 seviyesinde kaldı. Özellikle kadınlarda düşük seyreden istihdam oranı, işgücü piyasasında toplumsal cinsiyet farkının hâlen belirgin olduğunu ortaya koydu. Uzmanlara göre, kadınların işgücüne katılımındaki düşük oran ve kayıt dışı istihdamın yüksekliği, genel işsizlik verilerini de olumsuz etkiliyor. Bu tablo, istihdam piyasasında yapısal sorunların sürdüğünü, özellikle kalıcı ve nitelikli iş olanaklarının artırılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
İşgücüne Katılım Oranı
Türkiye genelinde işgücü sayısı ikinci çeyrekte 65 bin kişi artarak 35 milyon 469 bin kişiye yükseldi. İşgücüne katılma oranı ise değişim göstermeyerek %53,5 seviyesinde kaldı. Erkeklerde işgücüne katılım oranı %71,1, kadınlarda ise %36,3 olarak açıklandı. Bu veriler, kadınların işgücüne katılım oranının erkeklere kıyasla oldukça düşük kaldığını gösteriyor. Kadınların işgücüne katılımındaki düşük seviyeler, uzun yıllardır Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. İşgücüne katılım oranındaki durağanlık, istihdam politikalarının özellikle kadınlar ve gençler üzerinde daha fazla yoğunlaştırılması gerektiğini gösteriyor.
Sektörlerdeki Değişim
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam verilerine bakıldığında, 2025 yılının ikinci çeyreğinde tarım sektöründe 95 bin kişilik bir azalma, sanayi sektöründe ise 156 bin kişilik kayıp yaşandı. Buna karşın inşaat sektöründe 36 bin kişilik artış, hizmet sektöründe ise 174 bin kişilik bir istihdam artışı gerçekleşti. Böylece istihdam edilenlerin dağılımında tarımın payı %14, sanayinin %20,3, inşaatın %6,8 ve hizmetlerin %58,9 oldu. Özellikle sanayi sektöründe yaşanan gerileme dikkat çekici bulunurken, hizmet sektöründeki artış istihdamın büyük ölçüde hizmet odaklı büyüdüğünü ortaya koyuyor. Ekonomistler, sanayi istihdamındaki düşüşün üretim ve yatırım faaliyetlerindeki yavaşlamadan kaynaklandığını, hizmet sektöründe ise özellikle perakende, turizm ve lojistik alanlarında genişlemenin sürdüğünü ifade ediyor.
Genç İşsizlik Yükseldi
Genç işsizliği de artış göstermeye devam etti. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 0,7 puanlık yükselişle %15,9 seviyesine çıktı. Bu yaş grubunda işsizlik oranı erkeklerde %11,7 iken kadınlarda %23,7 olarak hesaplandı. Genç işsizliğin özellikle kadınlarda yüksek seviyelerde seyretmesi, işgücü piyasasında fırsat eşitsizliğinin hâlâ ciddi bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, gençler arasında işsizlik oranının artmasının eğitimden istihdama geçiş sürecindeki aksaklıklardan kaynaklandığını belirtiyor. Ayrıca, nitelikli iş imkânlarının sınırlı olması ve üniversite mezunu gençlerin beklentilerine uygun iş bulmakta zorlanması, bu yaş grubunda işsizlik oranını artıran temel unsurlar arasında gösteriliyor.
Geniş Tanımlı İşsizlik Rekor Seviyede
Dar tanımlı işsizlik oranı %8,6 olarak açıklanırken, geniş tanımlı işsizlik oranı %32’ye ulaştı. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan bu oran, bir önceki çeyreğe göre 3,5 puanlık artış gösterdi. Eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %22,1, potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı ise %20,2 olarak tahmin edildi. Bu oran, işgücü piyasasında resmi rakamların ötesinde ciddi bir sorun olduğuna işaret ediyor. Geniş tanımlı işsizlikteki artış, özellikle kayıt dışı çalışanlar, düzensiz işlerde yer alanlar ve geçici işlerde çalışan kesimin ekonomik kırılganlığını gözler önüne seriyor. Ekonomistler, geniş tanımlı işsizliğin yükselmesinin Türkiye’de işgücü piyasasının derinleşen yapısal sorunlarını ortaya koyduğunu ve sürdürülebilir istihdam politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.