Merkez Bankası kredi büyüme dönemini 8 haftaya çıkardı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi büyümesine yönelik önemli bir adım attı. Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de yapılan değişiklikle, kredi büyüme hesaplama dönemi 4 haftadan 8 haftaya çıkarıldı. Oranlarda bir değişiklik yapılmazken, yeni düzenlemenin piyasa mekanizmasının işleyişini iyileştirmesi ve parasal aktarım mekanizmasının daha etkili çalışmasını sağlaması hedefleniyor. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren karar, finansal istikrarın korunması açısından kritik bir düzenleme olarak değerlendiriliyor.

Hesaplama dönemi 8 haftaya çıktı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), finansal istikrarı güçlendirmek ve kredi piyasasında daha sağlıklı bir denge oluşturmak amacıyla yeni bir düzenlemeye imza attı. Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de yapılan değişiklikle, kredi büyüme hesaplama dönemi artık 4 hafta yerine 8 hafta üzerinden değerlendirilecek.

Kredi büyüme oranları korunuyor

TCMB, kredi büyüme oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmedi. Ancak hesaplama döneminin 8 haftaya çıkarılmasıyla, kredi artış hızının daha geniş bir zaman diliminde izlenmesi mümkün olacak. Bu sayede kredi genişlemesi daha istikrarlı bir şekilde kontrol edilecek.

Parasal aktarım mekanizması güçlenecek

Merkez Bankası’nın aldığı bu karar, parasal aktarım mekanizmasının daha etkin çalışmasını sağlamak amacıyla alındı. Ekonomide kredi kanalları, para politikasının en önemli aktarım yollarından biri olarak görülüyor. Dolayısıyla kredi büyümesinin daha kontrollü seyretmesi, hem enflasyonla mücadelede hem de finansal istikrarın korunmasında kritik bir rol oynayacak.

Resmi Gazete’de yayımlandı

Alınan karar, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu düzenleme ile birlikte bankaların kredi büyüme oranları artık daha uzun vadeli dönemlerde izlenecek ve bu durumun finansal piyasaların işleyişine olumlu katkı yapması bekleniyor.

Piyasalara mesaj niteliğinde

Uzmanlar, bu düzenlemeyi Merkez Bankası’nın kredi genişlemesine yönelik daha sıkı bir denetim mesajı olarak değerlendiriyor. Kısa vadeli dalgalanmaların önüne geçilerek, daha kalıcı ve sürdürülebilir bir kredi büyümesi hedefleniyor.